cakir,

"Tam rezervli kripto-bank" güzel bir projeydi ancak yürümedi. Projeyle ilgilenen bir doktora öğrenci grubu vardı fakat geçen aylarda proje nasıl gidiyor diye takip ettiğimde projenin peşini bıraktıklarını öğrendim. Halihazırda Nxt üzerindeki xBTC "token"ı ya da yine Nxt temelli işleyen Coinomat bizim kripto-bank'ı tasarladığımız gibi işliyor. Eğer benim içinde bulunduğum böyle bir sistem olsaydı muhakkak Ethererum ve TL implementasyonuyla ilgili yapılması gerekeni yapardım, ancak malesef şu an Türkiye'de böyle bir platform yok.

kriptopara,

Takascoin ve Koinim'in işlevselliği konusunda istikrarın karşısındaki temel neden nedir kesin olarak bilmesem de likidite eksikliği olduğunu düşünüyorum. NYSE'deki "specialist"e benzer bir market yapıcı mekanizma ile bu sorunun çözüleceğini düşünüyorum. Ama tabii dediğiniz gibi, yeni bir girişimin halihazırdaki sistemlere karşı bir dezavantajı var. Fakat bunun yanında avantajlarını da görmemiz gerekiyor. Halihazırdaki sistemler ne kadar köklü kurulmuş olduklarına göre, var olan sistemde değişiklik yapma konusunda o kadar yeteneksiz oluyorlar. Mesela bugün PoS mining'i bitcoin blockchain'ine uygulamak isteyen bir grubun işi baştan PoS bir blockchain yazmaktan daha zor olacaktır. Bu durumda yeni girişimleri ayıran özellik gerçekten önemli yenilikçi adımlar atması olacaktır. Buna ilişkin de birkaç fikrim var, mesela Amerikan borsasında yatırım yapan fakat fon hisseleri bir blockchain üzerinde alınıp satılan bir kripto-yatırım fonu bildiğim kadarıyla yok. Bunu sağlayacak teknik (ve biraz da hukuki) altyapıya dair ciddi planlarım var, fakat bütün planlar yatırımcı istiyor, bütün yatırımcılar da iyi bir ekip istiyor, iş yine elini taşın altına koyacak kişilerde bitiyor diye düşünüyorum.

Mesela bu bahsettiğim market yapıcı mekanizma da Coinbase hariç hiçbir hatırısayılır borsada uygulanmıyor. Bu ve benzeri uygulamalar yeni kurulacak bir borsayı ayıran temel özellik olacaktır kanaatindeyim.