Herhalde yine siyasi endişeyle açılmış kötü niyetli başlıklardan, cehaletle açılmış ise hemen bilgilendirelim:

Japon Deprem yönetmeliklerine dair bilgiler https://japanpropertycentral.com/real-estate-faq/earthquake-building-codes-in-japan/,

minimum seviye kabul edilen "Taishin" bile 7 ve üzeri depremde yıkılmayacak özellikler içeriyor, ayrıntıları inşaat mühendisleriyle konuşarak teyit edebilirsiniz, 7-8 büyüklüğünde depreme dayanaklı bina yapmak kesinlikle mümkün, fay hattında yer alan ülkelere tavsiye edilen minimum teknoloji bunu dikte ediyor.

Şu anda ise en mütevazi tahminlerle en az 250,000 insanımız göçük altında soğuk kış şartlarında ihmalden ve yardım yetersizliğinden dolayı makus talihlerine terk edilmiş durumda, "makus talih" tanımı 2. İnönü zaferiyle asırlardan sonra kırılıp maalesef 21. yüzyılda gerçekleşen karşı devrimle tekrar kara bela gibi Türk medeniyetinin üzerine çöken gerici ortadoğu zihniyetini özetleyen en ünlü özdeyişlerdendir hatırlarsınız.

Türkiye bir deprem bölgesidir, burada yapılan binaların en üst düzey malzeme ve denetimle yapılması gerekirken, firmaların prestij projesi kabul edilen birkaç istisna dışında inşaatların en kaba tahminle 90%'ı berbat bir mimari ve üstün körü alaylı amele işçilikleriyle yapılmaktadır. Bunu denetleyebilecek bir devlet bulunmamaktadır, aksine devleti rehin almış iktidar grubu rantçılğın, inşaat, arsa, imar gibi işlerden kısa zamanda olağan dışı zenginleşmenin en akıl almaz örneklerini 20 yıldır göstermektedir...

Yalnızlaştırılmış, en temel hakları elinden alınmış, vahşi doğa koşullarına ve karanlık çağlar zihniyetine mahkum edilmiş Türk halkı bu depremden de gereken dersleri çıkaramaz ise, 15-20 sene sonra yeni Türkiye'nin İran gibi Afganistan gibi ortaçağlara geri dönüş yapmış bir müstemleke ülkeye dönüşme projesi tamamlanmış olur...