Search content
Sort by
Showing 20 of 176 results by martineden
derbi maçı gibi lig. 0-0 biter gibi. keyifsiz ve neredeyse kornersiz...
sıkıcılaşmaya başladı. hep mi böyleydi demeye başladım. ancak böyle değildi.
gönlümden geçen, fenerbahçe'nin şampiyonluğu. ancak zor bir ihtimal olarak görünüyor.
sıkıcılaşmaya başladı. hep mi böyleydi demeye başladım. ancak böyle değildi.
gönlümden geçen, fenerbahçe'nin şampiyonluğu. ancak zor bir ihtimal olarak görünüyor.
üzülüyorum. sadece üzülüyorum. ceza'nın yerli plakası vardı eskiden. sagopa, anlamlı sözler diziyordu. günümüzde neden geriye gittik, inanın bilmiyorum. ancak üzülüyorum. hav hav hav...
⭐ Merited by ekiller (1)
Allah rahmet eylesin. Çok büyük bir adamdı. Bu nedenle ölümsüzlüğe ulaştı.
Saygı ve özlemle anıyoruz.
Saygı ve özlemle anıyoruz.
Şu anda, gemilerin adlı şiiri dinliyorum. 16 şarkılık bir liste oluşturdum. DenizCakmak.com adı ile yayınladım. hepsini tavsiye ederim.
Günlük tutmak ve blog yazmak, kişisel deneyimlerin paylaşılabileceği iki farklı ama birbiriyle uyumlu yöntemdir. Günlük, kişinin kendi iç dünyasıyla baş başa kaldığı, duygularını ve düşüncelerini özgürce ifade ettiği özel bir alandır. Düzenli olarak günlük yazmak, yaşadığınız olayları ve hislerinizi kaydedip kendinizi daha yakından tanımanıza yardımcı olur. Blog ise bu kişisel yolculuğunuzu dış dünyayla paylaşma fırsatı sunar. Şahsen size blog yazmayı da tavsiye ederim. Hem yeni dostluklar kurabilirsiniz hem de yazı yetenekleriniz gelişir.
Örneğin, ben, deniz çakmak adı ile bir blog yazıyorum. Bu durum ise günlük tutmaya başladıktan sonra oldu. Çünkü, madem her gün yazacağım dedim kendi kendime. Öyleyse bunları insanlara duyurmalıyım dedim. web site yapmayı öğrendim. seo yapmayı öğrendim. domainler ile gelir kazanmayı öğrendim. bunların hepsi, günlük yazmaya başlayarak ortaya çıktı. Bloğum üzerinde gezinirseniz ilk yazılarıma bakabilirsiniz. Günlük tuttuğum günlerdi onlar
Ek olarak yorumlarsanız çok sevinirim.
kitap kategorisinde gezinirseniz birçok farklı fikir bulabilirsiniz. Sonuç olarak, günlük tutmanızı tavsiye ederim.
Örneğin, ben, deniz çakmak adı ile bir blog yazıyorum. Bu durum ise günlük tutmaya başladıktan sonra oldu. Çünkü, madem her gün yazacağım dedim kendi kendime. Öyleyse bunları insanlara duyurmalıyım dedim. web site yapmayı öğrendim. seo yapmayı öğrendim. domainler ile gelir kazanmayı öğrendim. bunların hepsi, günlük yazmaya başlayarak ortaya çıktı. Bloğum üzerinde gezinirseniz ilk yazılarıma bakabilirsiniz. Günlük tuttuğum günlerdi onlar
Ek olarak yorumlarsanız çok sevinirim. kitap kategorisinde gezinirseniz birçok farklı fikir bulabilirsiniz. Sonuç olarak, günlük tutmanızı tavsiye ederim.
Günlük tutmak ve blog yazmak, kişisel deneyimlerin paylaşılabileceği iki farklı ama birbiriyle uyumlu yöntemdir. Günlük, kişinin kendi iç dünyasıyla baş başa kaldığı, duygularını ve düşüncelerini özgürce ifade ettiği özel bir alandır. Düzenli olarak günlük yazmak, yaşadığınız olayları ve hislerinizi kaydedip kendinizi daha yakından tanımanıza yardımcı olur. Blog ise bu kişisel yolculuğunuzu dış dünyayla paylaşma fırsatı sunar. Şahsen size blog yazmayı da tavsiye ederim. Hem yeni dostluklar kurabilirsiniz hem de yazı yetenekleriniz gelişir.
Örneğin, ben, deniz çakmakadı ile bir blog yazıyorum. Bu durum ise günlük tutmaya başladıktan sonra oldu. Çünkü, madem her gün yazacağım dedim kendi kendime. Öyleyse bunları insanlara duyurmalıyım dedim. web site yapmayı öğrendim. seo yapmayı öğrendim. domainler ile gelir kazanmayı öğrendim. bunların hepsi, günlük yazmaya başlayarak ortaya çıktı. Bloğum üzerinde gezinirseniz ilk yazılarıma bakabilirsiniz. Günlük tuttuğum günlerdi onlar Ek olarak yorumlarsanız çok sevinirim.
kitap kategorisinde gezinirseniz birçok farklı fikir bulabilirsiniz. Sonuç olarak, günlük tutmanızı tavsiye ederim.
Örneğin, ben, deniz çakmakadı ile bir blog yazıyorum. Bu durum ise günlük tutmaya başladıktan sonra oldu. Çünkü, madem her gün yazacağım dedim kendi kendime. Öyleyse bunları insanlara duyurmalıyım dedim. web site yapmayı öğrendim. seo yapmayı öğrendim. domainler ile gelir kazanmayı öğrendim. bunların hepsi, günlük yazmaya başlayarak ortaya çıktı. Bloğum üzerinde gezinirseniz ilk yazılarıma bakabilirsiniz. Günlük tuttuğum günlerdi onlar
Ek olarak yorumlarsanız çok sevinirim. kitap kategorisinde gezinirseniz birçok farklı fikir bulabilirsiniz. Sonuç olarak, günlük tutmanızı tavsiye ederim.
Şampiyonlar Ligi maçları bu yıl adeta futbol şölenine dönüştü! Her karşılaşma farklı bir heyecan sundu. Tempo bir an olsun düşmedi, izleyen herkes için tam bir futbol ziyafeti vardı. Özellikle Real madrid maçında 2-2'den sonra maç bitti artık derken 3 gol daha geldi. bu hafta bol gollüydü. faul canlı sonuçlar ile birçok maçı aynı anda takip ederken, sürekli gol sesi geliyordu. detaylı analizleri de dinledim ve izledim. keşke her hafta böyle olsa dedim.
Fenerbahçe'nin Manchester United karşısında kazanma şansı oldukça yüksek görünüyor. Fenerbahçe, evinde oynuyor ve taraftar desteğiyle sahada güçlü olabilir. Ayrıca United, sakatlıklar ve cezalı oyuncular nedeniyle tam kadro değil. Fenerbahçe -MANU maçı üzerine biraz düşündüm. hatta bir yazı ya yazdım. detaylı inceledim. Maç Fenerbahçe'ye yakın görünüyor.
Re: Minimalizm: Daha Az Eşya ile Daha Mutlu Yaşamak Mümkün mü?
Minimalizm, hayatı gereksiz karmaşadan arındırarak özü yakalama arayışıdır. Sadelik, içsel bir zenginlik yaratır ve ihtiyaçtan fazlasını istememeyi öğretir. Eşyaların, düşüncelerin ve ilişkilerin fazlalığından kurtularak sadece önemli olana odaklanmayı amaçlar. Bu, dış dünyadaki tüketimden çok içsel bir tatmin arayışıdır. Minimalizm, azın aslında çok olduğu; sade yaşamanın derin anlamlarını barındırır. Bu açıdan bakıldığında, daha az eşya le daha mutlu yaşananabilir. Çünkü, zihtimiz daha rahat olur. Kendi hayatımda da bunu görüyorum. daha az eşya ve daha az insan ile daha mutluyum.
Evet, bir Ekonomist
olarak şunu söylemeliyim: Artış hızı düşüyor. Düşen reel fiyatlar demek bu durum. Fiyatlar düşmüyor. Fiyat artıyor. Ancak fiyatların artış hızı düşüyor.
olarak şunu söylemeliyim: Artış hızı düşüyor. Düşen reel fiyatlar demek bu durum. Fiyatlar düşmüyor. Fiyat artıyor. Ancak fiyatların artış hızı düşüyor.
ekonomi okurken, 'ulusların düşüşü' kitabını bana sunum yaptırmıştı hocam. Nobel Ekonomi ödülü alacağı belliydi. Sadece zamana bıraktılar ve aldı. Çünkü, yazdığı kitaplar ortada. Ekonomist olan herkes bunu bilir.
Ben üyelik yaptım. İzlemek istediğim maçı açtım. Başka kanalı izletti. Nasıl mı?
Kızılyıldız maçını izlemek için almıştım. Başka maçı seyrettim İnanın yaşandı bu durum. Yayında hata oluştu.
ancak her şeye rağmen aylık 100 lira ucuz. Elbette, bu açıdan yine öldürmez. Sadece biraz gelişmesi gerekiyor. zamana bıraktım.
Kızılyıldız maçını izlemek için almıştım. Başka maçı seyrettim
İnanın yaşandı bu durum. Yayında hata oluştu. ancak her şeye rağmen aylık 100 lira ucuz. Elbette, bu açıdan yine öldürmez. Sadece biraz gelişmesi gerekiyor. zamana bıraktım.
Güç dediğiniz şey, artık sadece süper kahramanlarda kaldı, normal vatandaşta gücün kırıntısı bile yok. 3+1 daire fiyatına uzaya koloni kuruyorlar neredeyse. Tabii biraz abartmış olabilirim. Ancak durum bundan ibaret. Gücü olan zaten birkaç tane aldı. Peki, bize ne kaldı?