Bugünlerde İslami bankacılık uygulamaları artık Müslüman ülkelerle sınırlı değil, aslında geleneksel olanın dışında Birleşik Krallık, Çin, Almanya ve Amerika Birleşik Devletleri gibi gayrimüslim ülkelerde de daha yaygın hale geliyor.

İslami bankacılık Blockchain teknolojisi ile maliyetleri azaltabilir
En önemli ekonomist ve Hindistan Merkez Bankası’nın (RBI) 23 valisinden biri olan Raghuram Rajan, 2008 mali sektör raporunda, belirttiği gibi faizsiz bankacılığın (İslami bankacılık) büyük çapta uygulanması gerektiğini belirtiyor. Ancak İslami bankacılığın geniş çapta benimsenmesi kolay bir şey değil. Bunun nedenlerinden biri, İslami bankacılık sisteminin sözleşmelerin geleneksel sistemden daha karmaşık olması nedeniyle daha yüksek işlem maliyetleri gerektirmesi. Bu da yasal ve idari süreçlerin artmasına ve nihayetinde iş yapmanın maliyetli olmasına yol açıyor. Buna ek olarak, İslami bankacılıkta, tüm finansal işlemler Şeriat Yasası ile uyumlu olmalı. Örneğin bankalar altın gibi temel varlıklarla desteklendiğinde borç oluşturabilirler.

Akıllı sözleşmelere şeriat yasaları tam uygulanabilir
Akıllı sözleşme işlevine sahip Blockchain teknolojisi, kodlanmış terimlere göre İslami bankacılıktaki tüm sözleşme sürecini otomatikleştirmek için kullanılabilir. Bu uygulama, İslami bankacılık veya finansal ürünlerde takip edilen tüm yasal ve idari zorlukları ve işleri kolaylaştıracak.

Kısacası, akıllı sözleşmeler İslami bankacılık süreçlerini düzene sokar, böylece maliyeti düşürürken aynı zamanda hileli riskleri de ortadan kaldırır. Ayrıca, Bitcoin ya da başka bir kripto para, geleneksel bankacılıkta borç verme ya da borç alma gibi durumlar madencilik ile şeriat yasalarına uygun hale getirilebilir. Sonuç olarak, Blockchain teknolojisi Şeriat Yasasını ihlal etmiyor aslında İslami bankacılıkta gerekli tüm süreci geliştirebilir. Uygulandığında, İslami bankacılığın dünya çapında daha fazla ülkede finansal kurumlar tarafından daha geniş bir şekilde benimsenmesine sebep olabilir.



kaynak : https://kriptoparahaber.com/islami-bankacilik-blockchain-teknolojisinden-faydalanabilir.html

Vladimir Putin‘e dijital ve teknolojik gelişim alanlarında danışmanlık yapan Dmitri Peskov, kripto paralar hakkında bazı yorumlarda bulundu. Peskov’a göre kripto paraların üretimine ve sirkülasyona sokulmalarına henüz yasal olarak izin verilmemeli.

Şu anda Rusya’da kripto paraları, ICO’ları kapsayan bir yasal çerçeve bulunmuyor ancak yetkililer bu konuyla ilgili çalışmalarını sürdürmeye devam ediyor. Vladimir Putin’i dijital ve teknolojik gelişim alanında temsil eden Dmitri Petrov ise bu çalışmalara biraz şüpheci yaklaşıyor.


RIA Novosti gibi kaynaklara göre Dmitri Petrov, kripto paraların Rusya’da yasal hale getirilmelerine şu an için sıcak bakmıyor. Petrov:

“Şahsi görüşüm Rusya Merkez Bankası’nın kripto paraları düzenleme konusunda kısmen liberal bir tavır sergilediği yönünde. Ancak risk düzeyi böylesine yüksekken daha katı bir tavır sergilenebilirdi.”

Peskov’a göre bu aşamada yapılabilecek en makul şey deneme amaçlı yasalar oluşturmak ve ülkedeki kripto para şirketlerinin bu yasalara nasıl adapte olduklarını görmek. Tabii yetkililerin bu deneme süreci içerisinde kripto para sektörüyle ilgili çeşitli araştırmalar yapmaya da devam etmeleri gerekiyor.

Rusya Merkez Bankası aslında bu yılın Nisan ayı içerisinde kripto paraları araştırmak ve bu konuyla ilgili çeşitli deneyler yürütmek için yeni bir adım atmıştı. Merkez bankası, başlattığı yene deneme sürecinde ülkenin 2018-2020 yılları için hazırladığı fintech politikalarına uyumlu hareket ediliyordu. Merkez bankası ayrıca Şubat ayında yayınladığı bir raporda Rusya’daki finansal işlemler için oluşturulmuş dijital platformların yeni bir altyapıya oturtulabileceğini belirtmişti.



kaynak : https://koinbulteni.com/vladimir-putinin-danismani-kripto-paralari-yasallastirmak-icin-henuz-cok-erken-25678.html

Bank of Mexico, finansal kurumlar için kripto para yatırımcılarına hizmetlerini düzenli olarak sunmalarını kısıtlayan bir güncelleme yayımladı.

Bank of Mexico, yeni düzenlemenin ana hatlarını ortaya koydu
Finansal kurumlar, kripto para ile ticaret yapan ve işlemlerine göre kategorize eden tüm müşterilerinin kimliğini doğrulamak zorundadır. (Eğer düzenli veya profesyonel bir temelde ise.) Profesyonel olarak ticaret yapanlar sadece mevduat hesabı talep edebilir ve ek kimlik bilgileri vermelidir.

Yeni düzenlemelere göre, bankacılık hizmet sağlayıcıları düzenli veya profesyonel tüccarlar için yeni hesaplar açmaktan kaçınmalıdır. Ayrıca bankalar, Bitcoin gibi çeşitli kripto para ticareti yapan kripto alıcılarına taşınan herhangi bir fon için daha fazla geçerlilik formu sunmalıdır. Her mali kurum, yasadışı gelirlerin kripto ile ilişkili hesaplara aktarılmasını engelleyebilecek yönetilebilir politikalar ve önlemler sağlamalıdır.

Güncellemeler ayrıca bankaların, mevduatın meydana geldiği aynı bankacılık iş gününde kripto müşterilerine erişebilecekleri paralar sağlamasını da yasaklamaktadır. Eğer Bank of Mexico, bankayı müşterilerini daha yakından takip etmesi için yönlendirdiği son dakika bildirimlerini gönderiyorsa bu durum o zaman geçerlidir.

Bank of Mexico, tedbirlerin kara para aklamaya karşı olduğunu açıkladı
Bank of Mexico, bu tedbirlerin ülkede kara para aklamak veya yasadışı mali faaliyetlerini önlemek amacıyla uygulandığını belirtti. Bununla birlikte, bankalar bu yeni politikalara ilişkin endişelerini dile getirerek piyasa verimliliğine zarar vereceklerini belirtti.

Kripto para borsaları, yönetmeliklerle birlikte işlem süresini çok daha yavaş ve daha pahalı hale getirecek olan yeni know-your-customer (KYC) yönergeleriyle ilgili kaygılarını dile getirdi.

Bank of Mexico tarafından onaylanan tüm kripto para borsalarının, aynı zamanda kripto paraların mülkiyeti ve kontrolü ile ilgili şart ve koşulları belirleyen fin-teknoloji yasası kapsamında dağıtılan bir dizi kılavuzun şartlarını da karşılaması gerekmektedir.

Düzenleme eylül 2019’da yürürlüğe girecek. Mali kurumlara yeni kurallara uymak için yaklaşık bir yıl süre verilecek.




kaynak : https://kriptoparahaber.com/bank-of-mexico.html

tanıtsa ne olacak madencilik öldü btcde heleki elektrik faturalarına gelen zamlar çok yıprattı. birde s9ların cidden fiyatı düştü neydi ilk zamanlar deli fiyatlardan sattılar millete bunu da iteleyeceklerdir sıkıntı yok.

daha nekadar zirve yapacak bu enflasyon nerede bir dur diyecek bu gidişata boğuluyoruz artık kımıldayamıyoruz hiçbirşey alamaz olduk herşeye hergün zam geliyor ama alım gücümüzde bir artış yok nere kadar dayanılacak buna

şöyle fakir böyle imkanı yok deniliyor doğu için yaktıkları elektriğin parasını vermiyorlar burada biz ödüyoruz yakmadığpımız elektriğin parasını ama gösterişe geldimmi para b.. maşallah bu nedir yahu bizim paramız düğünü yapmaya zor yetti kaldı ki böyle altın görelim bu değirmenin suyu nereden geliyor böyle

balın hakiki olup olmadığını anlamak için kimyager olmak gerekiyor artık aroma koku vs olaylarını okadar geliştirmişler ki labratuvar harici anlamak imkansıza yakın bir duruma geldi artık

ben üniversitede okurken devlet yurdunda tam tamına 8 kişilik odada kalmıştım ama çok mutluydum gerçekten şimdi deseler tekrar oku tekrar devlet yurdunda kal o 8 kişilik odada hiç düşünmem bir dakika bile kimse kalmak istemiyor hemen eve çıkma sevdalısı oluyor ama bence yurt daha rahattı terişini yurt karşılıyor yemek hazır temizlik yapılıyordu sürekli bence mükemmeldi

Mitsubishi UFJ Financial Group (MUFG) çalışanlarına marketlerinde artık kendi kripto para birimini kullanabileceğini duyurdu. Ayrıca Japonya’nın en büyük bankası Mitsubishi çıkardığı kripto paraya MUFG Coin adını verdi.

Japonya’nın en büyük bankası MUFG Coin’i Mayıs ayında çıkardı
Banka’nın Blockchain teknolojisinde yaptığı bir deney olarak, MUFG kripto parasını Mayıs ayında çıkardı. Kullanıcılar uygulamayı indirip, fiat paralarını MUFG tokenine aktarabiliyorlar. Bu, kriptoyu kendi marketlerinde kabul eden ilk iş yeri olacak ve şirket merkezinde bulunan markette sadece çalışanlar kripto parayla alışveriş yapabilecek.



MUFG tokeni Japon Yeni’ne bağlı, ayrıca Stablecoin olan  MUFG tokeni her zaman bir Japon Yeni’ne eşit olacak. Bu, Japon parasına aşina olan herkes için değişimi kolaylaştırır. MUFG bu token hakkında iyimser ve çeşitli finansal işlemlerin kolaylaştırılması için kullanılabileceğini umuyor. Şirket tarafından yapılan açıklama şu şekilde:

Muhtemelen bu paranın büyük ölçekli ticari potansiyeli olabileceği gibi, küçük ölçekli perakende banka müşterilerine de hizmet verebilir. Kripto paranın dışında MUFG, fazla mesai saatlerini azaltan ve sağlıklı bir yaşam tarzı uygulayan çalışanlar için başka bir isimsiz dijital para ödülü programını da test ediyor.


kaynak : https://kriptoparahaber.com/japonyanin-en-buyuk-bankasi-mitsubishi-kendi-kripto-parasini-kullaniyor.html

Ethereum Blockchain’i tabanlı token’ların sayısı 500’e yaklaştı. Bu token’ların toplam piyasa değeri 11 milyar dolar civarında. Yani  Ethereum’un 28 milyar dolarlık değerinin %40’ı.
Santiment verilerine göre 420 civarı token 1 milyon doların üzerinde piyasa değerine sahip. Bu token’ların 189’unun piyasa değeri 10 milyon doların üzerinde. 50 milyon bandında yalnızca 51 token bulunuyor ve 100 milyona çıktığımızda bu sayı 25’e düşüyor. 1 milyar dolar piyasa değerinin üzerinde herhangi bir ERC20 token’ı bulunmasa da Binance coin 950 milyon dolarla bu rakama yaklaşıyor. Binance coin’i 500 milyon dolarlık OmiseGO ve 380 milyon dolarlık 0x izliyor.

Geçmiş istatistiklere baktığımızda şimdiki 11 milyar dolarlık değerin Mayıs 2017’de 1 milyar, Temmuz 2017’de ise 3 milyar dolar olduğunu görüyoruz. Tarihin en büyük boğa sezonunun yaşandığı Ocak 2018’de bu değer 70 milyar dolarla büyük bir patlama yaşadı. İlginç bir şekilde ETH ve ETH-tabanlı token’lar zirveyi gördüğümüz ocak ayından beri aynı oranda düştü: %80.

Elbette bazı token’lar %95’e varan düşüşler gösterdi ve bazıları daha az düştü. Ancak token’ların büyük çoğunluğu ETH’e karşı işlem gördüğü için token’ların genellikle ETH fiyatını takip ettiği söylenebilir. Öte yandan günlük işlem hacmi bakımından ETH, token grubunu ikiye katlıyor.

Büyük resme bakarsak ETH ve ETH tabanlı token’ların toplam 39 milyar dolar piyasa değerine sahip olduğunu görürüz. Bu değer 116 milyar dolarlık BTC’nin yaklaşık %35’ine tekabül ediyor. ETH yalnız başına BTC’nin %24’ü değerindeyken ETH işlem hacmi BTC işlem hacminin %36’sına denk geliyor. Geçen yıl Ethereum’un Bitcoin’in koltuğunu salladığı gerçeği ise bu manzaraya kıyasla ilginç bir anekdot olarak kayıtlara geçiyor.


kaynak : https://coin-turk.com/ethereum-ve-cetesinin-piyasadaki-payi-ne

TRON sanal makinesi (TVM) 30 Ağustos’ta başlatılacak. TRON son zamanlarda Ethereum’dan daha iyi görünüyor. Bir kripto analisti TRON’un gelişimini inceledi ve TRON’un günlük işlem saysının Ethereum’a çok yaklaştığını ifade etti.
TRON’un büyümeye devam ettiğini dile getiren analist, büyüme hızının katlanarak yükseldiğinin altını çizdi. TRON’un gelişimi ve yaklaşan önemli tarihleri hakkında şu yorumu yaptı:

TRON ağında sürekli yeni cüzdan oluşturuluyor. TRON sanal makinesi 30 Ağustos’ta başlatılacak. Çok kısa zamanda büyük işler başarıldı. Bundan sonraki gelişmelerin de bu hızla devam etmesini bekliyorum.

TRON ve Ethereum rekabeti

TRON ana ağı devreye sokulmadan önce TRON kurucusu Justin Sun Ethereum’a savaş açmıştı. Sun TRON ana ağına geçer geçmez bu yeni girişimin eski olanın en büyük rakibi olacağını dile getirdi. Ayrıca TRON’un Ethereum’dan daha iyi bir platform olacağını iddia etmişti.

TRON ana ağı 25 Haziran’da başlatıldı ve TRX token’ları Ethereum ekosisteminden TRON ana ağına transfer edildi. Sun BitTorrent’i de satın aldıktan sonra bir adım daha ileri gitti ve TRON’un Ethereum’dan 80 kat daha hızlı olduğunu dile getirdi:

BitTorrent 14 yıllık tecrübesi ve 138 ülkede 100 milyonu aşkın kullanıcı kitlesiyle TRON’a katıldı. TRON ve BitTorrent birlikte dünyanın en büyük eşten eşe ağını oluşturuyor!

TRON topluluğu uzun süredir TRON sanal makinesini bekliyor. Daha önce TRON tarafından yapılan resmi açıklamada sanal makinenin ay sonunda başlatılacağı belirtildi. Sun kullanıcıları büyük güne çok kısa bir süre kaldığına dair uyardı. Ek olarak sanal makine 30 Ağustos’da başlatıldığında aynı gün, Snapchat benzeri uygulama Peiwo kullanıcılar arasında bir çekiliş olacağı ve kazananlara hediye verileceği duyuruldu.


kaynak : https://coin-turk.com/tronda-onemli-tarih-yaklasiyor

Kripto para boğası John McAfee kripto sanat programını duyurdu. McAfee yeni program kapsamında sanatçılara destek olmaya hazırlanıyor.
McAfee’nin çok yönlü bir insan olduğunu kimse inkar edemez. Hatta kripto para sektörünün en tanınmış yüzlerinden biri olduğu dahi söylenebilir. Başarılı yatırımcı şimdi yepyeni bir sektöre adım atıyor: Kripto sanat.

McAfee, “McAfee Crypto Art Program”i Twitter’dan duyurdu. İlk tweet’te programa tüm sanatçıların başvurabileceği belirtiliyordu. Bunun devamında atılan tweet hangi sanat dallarının desteklendiğini açığa kavuşturdu: Heykel, şiir, dans, oyunlar ve resim dahil tüm sanat dalları.

Programın şartlarının belirtildiği McAfee tweet’i şöyle:

Tüm sanatçıların başvuruları kabul edilir.

Team McAfee’nin sahil evinde 1 aylık konaklama. Yol dahil tüm masraflar karşılanır.

Evde üretilen tüm sanat eserleri McAfee Foundation’ın olacaktır. Sanatçılar desteklenecektir.

Email: Mcryptart@gmail.com

Programın belki de tek eksisi üretilen sanat eserlerinin sanatçılara ait olmayacak olması. Buna rağmen program sanatçıları desteklemesi yönünden oldukça ilgi çekici. Medici ailesinin sanatçıları desteklemesi sonucu İtalya’da Rönesans doğduğunun hatırlanması gerekiyor. McAfee’nin de Leonardo da Vinci’yi destekleyen Cesare Borgia ve Medici ailesi gibi bir role büründüğünü söylemek mümkün. Zira McAfee Foundation sanatçıların ve ürettikleri eserlerin tanıtımını yapacak. Bu, genç sanatçılar için altın değerinde bir fırsat.

McAfee bunun yanı sıra 62 milyon dolarlık bir token hırsızlığını kamuoyuyla paylaştı ve kendisi için çalışan Gemma ve Luke’u hırsızlık için hedef gösterdi. Gemma Londralı bir kripto para analistiyken Luke’un hapisten çıktıktan sonra McAfee tarafından desteklediği belirtiliyor.  McAfee olaya ilişkin şu açıklamayı yaptı:

FBI’dan arkadaşlarla ve yerel yetkililerle işbirliği içindeyiz. Şayet mümkünse bu insanların hapse girmesini istemem. Faillere toplumsal baskıda bulunmak işe yarayabilir.

İkili elbette suçlamaları reddetti. Hatta Gemma küstahça bir açıklama yaptı:

Her şey McAfee’nin asla sona ermeyen şovunun bir parçası. Kripto konusunda vizyonlarımız ve ahlak anlayışımız çok farklı olduğu için Amerika’dan ayrıldım. Çok fazla şey gördüm ve beni orada istemiyorlar. Bunun gibi bir şey bekledim. Bu bir pembe dizi gibi! (Cezaevi hücresinden yazıyorum)



kaynak : https://coin-turk.com/john-mcafeenin-sahil-evinde-1-ay-ucretsiz-kalmak-ister-misiniz

24 Ağustos tarihinde, iki kripto para fenomeni olan Ran Neuner ve Tone Vays, Bitcoin fiyatı ve piyasanın yeni taban seviyesini bulduğu spekülasyonu üzerine konuştu. Bunun yanı sıra Tone Vays hizmet tokenleri ve bu tokenlerin yolun sonuna doğru ilerleyip ilerlemediği hakkında görüşlerini de paylaştı.

Neuner yaptıkları son röportajda Vays’ın Bitcoin fiyatı 3.000 doları bulacak tahmininde bulunduğunu hatırlattı. Vays konu hakkında geçtiğimiz ayın Ocak ayının ikinci yarısında ortaya çıkan ve kendisinin ayı piyasası taraftarı olduğu yönündeki spekülasyonların gerçeği yansıtmadığını belirtti. Vays o tarihlerde ”iyimser tahmininin 5.000 dolar, kötümser tahmininin ise 1.300 dolar olduğunu” ifade etmişti.


”Ayı piyasasındaki en iyimser zamanım geçtiğimiz Ekim sonu ile Kasım başıydı. Ayı piyasasındaki en kötümser zamanım ise bu yılın Ağustos ayı olarak yerini koruyor. Bu sebeple hala 4975 veya 5.000 doları bekliyorum. (Fiyat) o seviyeye inmek için çabalıyor ancak kısa pozisyon açanlar çok fazla kaldıraç kullanıyorlar ve sonunda eziliyorlar. Bu da fiyatı geri yükseltiyor.”

Ran Neuner bunun yanı sıra Vays’ın alt koinler ve hizmet tokenleri hakkında görüşlerini de sordu. Vays söz konusu soruya Bitcoin’in %60’a yakın değer kaybettiğini ancak bazı alt koinlerin %95 üzerinde düşüş yaşadığını vurgulayarak cevap verdi.

Vays’a göre Bitcoin piyasası bu şekilde düşüş yaşamaya devam ederse, alt koin piyasası olası bir sona doğru ilerleyebilir.

”Beni dinlemeyen ve bu alt koinler üzerinden, ICO projeleri üzerinden çok büyük parasal işlem yapan arkadaşlarım oldu. Daha sonra onlarla özel olarak konuştum ve çoğu bu durumda sıkışıp kaldım, bu ICO ve alt koinlerde sıkışıp kaldım, şu an o kadar çok zarardayım ki beklesem de bir şey değişmeyecek diyen arkadaşlarım oldu. ”

Vays insanların piyasan çıkılacak doğru zaman konusunda çok büyük hatalar yaptığını da vurguladı.



kaynak : https://koinbulteni.com/tone-vays-alt-koinler-sona-dogru-ilerliyor-24698.html?utm_source=bildrm&utm_medium=anlik&utm_campaign=direk

İran, Venezuela örneğinde olduğu gibi devlet destekli bir kripto para birimi geliştirmeye hazırlanıyor. Rusya tarafından desteklenen bu ülkeler, ABD’nin kısıtlamalarından kaçarak uluslararası ticaret için fırsatlar yaratmaya çalışıyorlar. İran, devlet tarafından onaylanan ulusal kripto paraya yönelik ilk taslağını tamamladığını ve İran Merkez Bankası’nın Eylül ayı sonunda ilan edilmek istenen düzenlemeyi beklediğini açıkladı. İran’ın kripto para fikrinin arkasındaki Rusya ülkeye destek vermeye devam ediyor.

İran’ın kripto para fikrinin gelişimi Venezuela’dan!
İran, kripto para birimini birkaç aydır geliştiriyor. Ancak ABD ekonomik yaptırımlarını Ortadoğu ülkesine karşı çevirdikten sonra gelişimini hızlandırdı. İran’ın kripto para modeli, devlet para birimleri değerine sabitlenmiş devlet onaylı dijital tokenin olduğu Venezuela’yı yakından takip ediyor.

Venezuela’nın sektöre girişi önemli eleştirilerle karşılandı. Halihazırda hiper enflasyona uğramış bir para birimine yeni bir kripto para birimi aktarımı, token değerini hemen değiştirir. Venezuela örneğinde, kripto paranın, ekonomiden tamamen bağımsız olmaksızın nasıl bir ekonomiyi destekleyeceği açık değil. Hem Venezuela hem de İran örneğinde, hükumetlerin kripto para birimini benimseyerek kazanacakları ümit verici avantajlardan biri, ABD yaptırımlarının kaldırılması. Böylece Amerika ile ticaret opsiyonlarının serbestleştirilmesi mümkün olacak.

Ulusal kripto paralar, yeni ekonomik sistem için geliştiriliyor
İlginçtir ki, her iki ülkenin ulusal kripto para geliştirme girişimlerinin Rus aktörlerle ortak projeler olduğunu bildiriyor. Rusya, ulusal yaptırımların üstesinden gelebilecek ve ABD’nin ekonomik önceliğinden yararlanma teşebbüsüne meydan okuyabilecek bir ekonomik sistem geliştirmek için bu uluslarla çalışıyor gibi görünüyor.

Venezuela’nın kripto planları, ortaya çıktığı tehlikeli ekonomik ortam göz önüne alındığında, doğumunda başarısızlığa mahkum edildi. Öte yandan İran, çok daha istikrarlı bir ekonomiye sahip ve kripto para ABD’nin ekonomik işlemlerini dışlamak için uygun bir yol olabilir.


kaynak : https://kriptoparahaber.com/iranin-kripto-para-fikrinin-arkasinda-rusya-var.html

birilerini zirve zengin etti bir daha bu tarz bir durum olacağı belli ancak bu noktalara düşerse madenciler batacatır sanmıyorum düşeceğini

BitConnect’in tabutuna son çivi, 10 Eylül’de çakılacak.

Bilmeyenler için BitConnect, bir kripto para lending (borç verme) platformu olarak maskelenen hem piramit hem de bir ponzi planıydı.

Platform şöyle işliyordu: Kullanıcılar, sisteme Bitcoin gönderiyor ve bu Bitcoin’ler BCC’ye çevriliyordu. Sistemden faiz kazanabilmek için BCC’ler sistemde belirli bir süre tutulmak zorundaydı. Örneğin sisteme 10.000$ yatırmak istediniz. Bu durumda plana göre ana para 180 gün içeride kalmak zorundaydı. Elde edeceğiniz faiz getirisi günlük %20 bonusla birlikte yaklaşık olarak aylık %40 olacaktı.

Bu yılın başlarında BitConnect balonu patladığında geliştirme ekibi, tarihin en büyük kripto para dolandırıcılıklarından birine imza atmıştı. Platformun kapılarının aniden kapanmasıyla kullanıcılar büyük zararlara uğradı. Zirvede 440 dolardan işlem gören BitConnect’in dijital parası BCC, bugün gelinen noktada 0.67 dolara kadar geriledi.

Böyle bir dijital paranın hala bir borsada ticareti yapılabiliyor olması delilik. Şimdiye kadar BCC, Trade Satoshi üzerinde işlem görüyordu.

Borsadan yapılan açıklamada BCC ile birlikte LBC, EBLU, SLC, BSS, FRX, HYPER, DMCC, JESUS ve TPAY gibi 9 farklı dijital paranın daha 10 Eylül’de liste dışı edileceği bildirildi.

Böylece BCC, şu anda işlem gördüğü tek borsadan liste dışı edilmesiyle bütünüyle tarihe gömülecek.


kaynak : https://uzmancoin.com/bitconnect-tabut/

Uluslararası siber güvenlik firması Group-IB tarafından yapılan yeni bir araştırma, kripto hack olayları sayısının 2017’de yüzde 369 artış gösterdiğini ortaya çıkardı.

Düşük güvenlik ölçütleri
The Next Web’in haberine göre 2017 yılında kripto hack olayları sayısında zirve yaşandı. Önceki yıla göre yüzde 369’luk artış gösteren vakalarda 19 üst düzey borsadan 720 kullanıcı adı ve şifre çalındı.

Veriler, yaşanan olayların yetersiz güvenlik önlemleri ve iki faktörlü kimlik doğrulama (2FA) eksikliğinden kaynaklandığını ve bunun da suçlulara yönelik kârlı bir girişime yol açtığını gösterdi.

Hack olaylarından en çok etkilenen kullanıcılar, yüzde 34,3’lük bir oranla ABD’deydi. “Diğer” kategorisi altında gruplanan ülkelerde yüzde 11,1 oranında gerçekleşen olayları, yüzde 10,5 ile Rusya Federasyonu ve yüzde beş ile Çin izledi.

Türkiye listenin dibinde: Kripto hack olaylarından neredeyse hiç etkilenmedik
Türkiye, yüzde 2,4 ile dünya genelinde hack olaylarından en az etkilenen kullanıcı sayısına sahip.

Ele geçirilen 720 hesabın %20’sinde, parola sekiz karakterden kısaydı. Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, bu durum, başkalarının fonlarını çalmak için potansiyel hackerlar için elverişli bir ortam yaratıyor.

Carbon Black Güvenlik Stratejisti Rick McElroy, bazı yeni yatırımcıların kripto para kullanan insanlar için güvenlik sağlayan bir banka ya da kurum olmadığının farkında olduklarını söyledi. 2018’in ilk altı ayında, kripto hırsızlıklarının 1,1 milyar doların üzerinde olduğu vurgulandı.

Çoğu zararlı yazılımın kaynağı ABD
Ransomware de ayrıca suçlular arasında giderek daha fazla kullanılan bir yöntem haline geliyor. Group-IB’den elde edilen veriler, kripto para zararlı yazılımlarının kullanılmasının ABD’de yüzde 56,1’lik bir paya sahip olduğunu belirtti. Bunu yüzde 21,5 ile Hollanda izledi.

Özellikle, kripto para piyasasında yükselen ilgiyle, kötü amaçlı yazılım saldırıları ve borsa karmaşıklığı da artıyor. Her gün kötü amaçlı yazılımları içeren sayısız olay bildiriliyor. Haziran ayında, Android cihazlarda ADM.Miner adlı bir uygulamanın, telefonlarda otomatik olarak kripto madenciliği yaptığı ortaya çıkmıştı.

Mac bilgisayarlar da tehditlerin odağında yer alıyor. “Mshelper” adlı bir kötü amaçlı yazılım, CPU’yu meşgul ederek Monero madenciliği yapıyor.

“Sektör kendini korumaya hiç hazır değil.”
Grup-IB’deki Özel Projeler Direktörü Ruslan Yusufov’a göre, artan sahtekarlık faaliyeti ve suçluların artan ilgisi, halihazırda çalınan önemli miktarda paraya ek olarak, endüstrinin kendini savunmaya ve kullanıcılarını korumaya hazır olmadığını gösteriyor.

Yusufov:

2018’de daha da fazla olay göreceğiz. Kripto endüstrisinin karanlık tarafı, araştırmacılar ve akademisyenler de dahil olmak üzere toplumdan bir cevap gerektiriyor.



kaynak : https://kriptoparahaber.com/kripto-hack-olaylari-artiyor.html

Küresel teknoloji yatırım şirketi Fatfish Internet Group'un CEO'su, "Birkaç ay içinde bir Bitcoin ETF'si için hazırlanın." dedi.

Küresel bir teknoloji yatırım şirketi olan Fatfish Internet Group’un CEO’su Kin-Wai Lau, CNBC’ye verdiği demeçte, küresel piyasaların birkaç ay içinde bir Bitcoin ETF‘sini (borsa yatırım fonu) kabul etmeye hazır olacağını söyledi.

Lau, “Bu kurumsal talep ve adaptasyon tarafından yönlendirilen çok güçlü bir dalga. Bu defa çok fazla ilgi var. İşlem hacmi, düşük seviyelerden birkaç kat daha fazla.” şeklinde konuştu.

Bitcoin, geçtiğimiz hafta 7,700 dolara dokunduktan sonra 8,000 doların üzerinde işlem görmeye devam ediyor. Winklevoss ikizlerinin Bitcoin ETF’sinin SEC tarafından ikinci kez reddedilmesinin ardından Bitcoin’in yüzde 5 oranında gerileyip yeniden hızlıca bir önceki seviyesine dönmesiyle kullanıcıların Bitcoin’in yükselişine olan inancı pekişti.

Lau, bu sıçramanın genel olarak erken benimseyen ve sektöre ilgi duyan insanlar için çok pozitif olduğunu ifade etti.

Lau, sözlerinin devamında yakın gelecekte düzenleyici atmosferde potansiyel bir değişim öngördüğünü de kaydetti:

“Bence uzak değiliz; muhtemelen piyasa, bir ETF’yi kabul etmek için hazır olmaya yalnızca birkaç ay uzaklıkta.”

Bu noktada SEC’in Winklevoss ikizlerinin Bitcoin ETF başvurusunu ret kararını, 3 ret oyuna karşılık 1 evet oyuyla almış olmasını not etmek önemli. Ek olarak, SEC’in üç komisyonerinden biri olan Hester Peirce, ret kararına “Bitcoin regüle edildi ve bir ETF için yeterince olgun” sözleriyle itiraz etmesi de hatırlanmalı.


kaynak : uzmancoin.com

Ripple şirketinde CTO olarak görev yapan ve de XRP Ledger’ın yaratıcıları arasında yer alan David Schwartz, Roger Ver’in XRP ile ilgili yaptığı açıklamalara cevap verdi. Bitcoin Cash topluluğunun en bilinen ismi olan ve Bitcoin.Com’un da CEO’luğunu yapan Ver, daha önce yaptığı açıklamda XRP’nin kripto para olup olmadığından bile emin olmadığını ifade etmiş ve XRP’yi sert sözlerle eleştirmişti.

Roger Ver Bitcoin
İlgili haber:
Roger Ver Bitcoin ve XRP’ye Yaptığı İlk Yatırımını Anlattı – XRP Hakkında Yorumda Bulundu
Ünlü bir Youtuber’a verdiği demeçte Roger Ver, Ripple şirketine yaptığı yatırımlardan bahsetmiş ve teknik anlamda Ripple ile ilgilenen ikinci insan olduğunu iddia etmişti. Ver, Ripple ve Stellar Lumens’in kurucu ortağı olan Jed McCaleb’ın da Ripple’ın arkasındaki fikir ile ilgili olarak kendisiyle konuştuğunu belirtmişti.

XRP’nin gündeme gelmesinin arkasındaki fikrin aslında Bitcoin madenciliğine bir tepki olduğunu belirten Ver, Jed McCaleb’ın madenciliği gereksiz bulduğunu ifade etmiş ve madencilik olmadan BTC’nin yapacağı her şeyi yapabilen bir sistem yapmaya niyetlendiğini belirtmişti. Ver, ilk XRP’sini aldığında ise Bitcoin’in 2 dolardan trade edildiğini hatırlatmıştı.

Ver’in bu eleştrilerine cevap vermek için konuşan Ripple kurucu ortaklarından David Schwartz ise, şu ifadeleri kullandı:

”Gerçekten çok çok şaşkınım. Roger Ver gibi demokrat, özgürlükçü ve açık fikirli birinin çok kısa bir süre içinde bu kadar kindar, eleştirici ve yıkıcı bir hale döndüğünü görmek beni derinden yaralıyor.”

Schwartz, daha sonra ise şunları söyledi:

”Kendisinin de yatırım yaptığı bir sistemin iyi yanlarını bu denli yerden yerde ve haksızca vurması çok üzücü. Eski dönemdeki prensiplerinin halen kendisi için önemli olduğunu düşünüyorum ancak son dönemde ağız ve taktik değiştirdiği de kesin. Ver, kendi söylediği şeylere inanmak için çok zeki birisi.”

Roger Ver, ayrıca röportajında Ripple’ın bankacılık hizmetlerinden daha iyi olduğunu belirtmişti ancak Ripple şirketinin, kullanıcı hesaplarını dondurabileceği uyarısında da bulunmuştu. Bu açıklama da, Ripple tarafından büyük tepki çekerken Ver, XRP konusunda kasten korku ve endişe yaratmakla suçlanıyor.

David Schwartz, XRP cüzdan sisteminde dondurma özelliği olduğunu doğrulardı ancak bununla birlikte bu hakkın kullanıcıda olduğunu da ifade etti. Ripple ekosisteminde bireysel dondurma, global dondurma ve dondurma hakkından vazgeçme gibi üç adet özelliğin olduğunu belirten başarılı yönetici, bununla birlikte bu dondurma özelliğinin XRP’ye bir etkisi olmadığını çünkü kimsenin XRP arzı yapamadığını da belirtti.

Schwartz, son olarak şunları ekleyerek sözlerini tamamladı:

”Gerçekten Roger Ver’in şu anda bu tarz fikirler barındırdığına hiçbir şekilde inanmak istemiyorum. Onu altı yıl ya da daha evvelden beri tanıyan herkes de, eminim bu konuda benimle aynı fikri paylaşıyordur.”

kaynak : koinbulteni.com

abi zombi sence türkiyeyi seçermi alla sen ne kadar aptal var burada