1. (Bence en önemlisi) Anonimliği artırması ,
Biliyorsunuz ki blockchain de bütün transactionlar var. Para transferleri takip edilebilir , fakat bir exchange sitesine gidip bitcoininizi başka bir altcoine çevirip ordan da başka bir yere transfer ederek paranızın(coininizin) izini takip etmek çok daha zorlastırabilirsiniz.
2. Farklı algoritmaların varolması güvenliğin en azından yedeklenmesine sebep olur: Var olan devlet para birimlerinde güven aslında ülkenin itibarın bağlı. Kripto para birimlerinin en büyük
güven mekanizması ise kripto ya da kendi içinde iç güvenliğine dayalı , herhangi bir durumda güvenlik açığının bulunmasını paranızı çöp haline getirir. Nitekim 2011 yazında olan da bu (imiş).
Scrypt ve diğer algoritmaların olması veya ileride daha kompleks algoritmaların olması kripto para birimlerinin geleceği adına önemli.
3. Diğer altcoinler kriptonun tabana yayılmasının sağlıyor şöyle ki;
Kripto para birimlerine merak eden ve yeni öğrenen birisi madencilik işine girmek istese , bakacak ki elindeki ekran kartıyla madencilik yapması çok zor , ama scrypt türü madencilik işi için hala geç kalmış sayılmaz elindeki ekran kartıyla litecoin ya da daha karlı olan yeni çıkan coinlerin madenciliğini yapabilir.
İyi argümanlar, evet. Özellikle bitcoini altcoinle anonimize etme olayı iyi fikirmiş.
Takibi zorlaştırmak amaçlı kullanılması iyi bir fikir, lakin sıfır bilgi ya da blind-signature bazlı bir protokolle bu sorunu çözmek daha verimli diye düşünüyorum (örn.
CoinJoin,
ZeroCoin). Altcoin önerisinde bilgiyi farklı kişiler arasında paylaştırarak gizlemeye çalışıyoruz; Bitcoin üzerinde çalışan bir protokolle ise bilgiyi tamamen ortadan kaldırıyoruz. Diğer yandan bu tarz bir protokol trafik analizine karşı daha az korunaklı olabilir, ondan emin değilim. Her durumda 1. faktör sanıldığı kadar önemli değil derim.
SHA-256'ya gelince, önemli bir noktaya parmak basmışsınız. Bir yedek plan olması ve altcoin'lerin varlığı önemli. Ama her yedek plan için bir ayrı para birimi icat etmek yerine, bunu bir münendislik sorunu olarak ele almakta fayda var diye düşünüyorum. Örneğin ECDSA şu anda en büyük problemimiz gibi görünüyor, fakat Litecoin Bitcoin'le bu özelliği paylaşmakta. Bu durumda her farklı eliptik eğri için ayrı bir para birimimizin olması pratik gelmiyor. Ya eliptik eğri dışındaki imza algoritmaları? SHA2 ve RIPEMD'nin alternatifleri de cabası. Kaldı ki güvenlik için tek düşünülecek unsurlar bunlar değil. Tüm bunlar yerine, yedekleri Bitcoin protokolü üzerinden yaratmanın bir yolunu bulmak çok daha verimli olur. Elbette bu tarz bir çalışmanın henüz adı bile geçmiyor, o yüzden kısa vadeli olarak altcoin'leri desteklemenin faydası var.
Üçüncü faktör bir madencinin perspektifinden yazılmış kanımca. Madencilik bir para birimi olarak Bitcoin için, özellikle kullanıcı olarak, teknik altyapının göz önünde olmasına hiç gerek olmayan bir parçası. Dediğiniz gibi madencilik yüzünden bu para birimlerine ilginin arttığı aşikar, fakat gündelik hayata yayılmaları için çok büyük ölçüde destek sağladıkları kanaatinde değilim. Asıl amaç, bu parayı daha iyi bir para olduğu için kullanmak isteyen insanlara ulaşmak olmalı ki, ne farkı olduğu belirgin olmayan birçok para biriminin ortada olması bunu negatif yönde etkileyecektir.
Her ne kadar yola çıkarken decentralised crypto coin amacı olsa da , artık ASIC almak her kişinin değil üreten ya da borsalarda varolan şirketlerin işi haline geliyor ki , bu da uzun vadede -en iyi ihtimalle- 5-10 üretici firma ve birkaç mining şirketi ( o şirketler de kalırsa) nın networkun %80 'ine( ve/veya daha fazlasına) hakim olması anlamına geliyor.
Açıkçası bu olay mining pool'lar popüler olmadan ve Satoshi hala ortalıktayken de tartışılıyordu. Yanlış hatırlamıyorsam, pool'ların problem olacağı düşünülmeden, ASIC şirketlerinin domine ettiği piyasa üzerinden konuşuluyordu. Hatta en önemli problem olarak madencilik değil, node'ların çok büyümesi sebebiyle tüm işlemlerin merkezi datacenter'lar üzerinden yapılmak zorunda kalınması görülüyordu. ASIC sanılandan çok daha önce geldi, fakat node'ların büyümesi hala kaçınılmaz bir sorun olarak mevcut. Dolayısıyla merkezileşmeyi madencilikten daha geniş bir perspektifte ele almak gerek diye düşünüyorum. Her durumda, belirli bir ölçüde merkezileşmenin kaçınılmaz olduğu aşikar ve hiçbir altcoin'in bu soruna bağışıklığı yok.
Kanaatim, piyasaya girmek konusunda bir bariyer olmadığı sürece, tüm mining ve işlem merkezlerinin bir avuç şirket tarafından işletilmesinde bir sorun olmadığı. Birlikte izleyegeldiğimiz şu ki, kullanıcılar olarak birleşip güçlü iştiraklerde bulunabiliyoruz. Bu sebepten, merkezileşmenin benim kişisel olarak sandığımdan çok daha hızlı kapıya dayanmasına rağmen, kaygılarım eskisine nazaran daha az.
Özetle, Bitcoin'i, rekabet içindeki bu tarz paralar (kriptografik para?) içinden biri olarak değil, daha çok temel Internet protokolleri gibi ele almak gerektiğini düşünüyorum. Her ne kadar rekabetten yana olsak da, rekabet kavramını markalar arası rekabetle özdeşleştirerek ele almamız yanlış olur.